Geleceğe Bir Mektup...
Sevgili Gelecek İnsanları;
Öyle bir zamandayız ki; insanlık birlik bilincine geçiyor, kontrolü ve gücü bırakmayı, yaşama ve sezgilerine güvenmeyi deneyimliyor.
Korku, kontrol, açgözlülük paradigmasına dayanan her türlü yapı çöküşe geçiyor. Tıpkı bir Anka Kuşu gibi bu çöküşün küllerinden yeni bir bilgelik, yaşama ve insanoğluna sonsuz saygı ve sevgi paradigmasına dayanan olağanüstü bir yapı oluşturuyoruz. Bu yapıyı oluştururken bedenlerimiz zorlanıyor, ruhumuz sıkışıyor, kalbimiz kırılıyor ve zihnimiz hiç susmak bilmiyor.
Çok boyutlu sistemimiz bir sarsıntı ile dengeyi arama halinde. Biz insanoğlu bu zamana kadar bedenlerimizi, sadece sahip olduğumuz bir sistem olarak algıladık, bedenin varoluşumuza katkısını yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Bedensel zekâmızı hızla yükseltiyor, böylece mevcut değişime hızlı bir şekilde uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bedenlerimizle, tıpkı atalarımız gibi iletişim kurmaya başladık. Ruhumuza, kalbimize, zihnimize ve keşfetme yolculuğunda olduğumuz diğer boyutlarımıza giden yolculuğun beden denen sevgi yolundan geçtiğini anladığımızda enerji sistemimizi keşfettik. Enerjimizi değişik yollarla yükseltmeye çalışıyoruz, insanoğlu mükemmel bir kesif yolculuğunda. İfade şekillerimizin farklılığı, yaşamlarımıza, doğamıza ve tüm varoluşa renk katıyor. Bunlar olurken zaman zaman eski bilince dönüyor; yine savaşıyor, yine bölünüyor, yine kavga ediyor, yine öldürüyor ve yine bütüne zarar veriyoruz. Tüm bunlar geçişimizin sancıları; biliyorsunuz. Siz torunlarımızın, bizi sevgiyle izlediğini, geçiş sürecimizdeki denge arayışımızı ve cesaretimizi desteklediğinizi biliyoruz. Sizlere sağlıklı genler, temiz bir dünya, güçlü zihinler ve sevgi dolu kalpler bıraktığımızı düşünüyoruz. Sizinle, BIZ olma yolculuğuna geçerken sizleri özlüyor ve sonsuz sevgilerimizi gönderiyoruz.
Gökçe Pınar
2012 - Mayıs